Göz vücudumuzun en hassas organlarından biridir. Göz cerrahisi öncesinde, sırasında ve sonrasında en yüksek düzeyde dikkat ve uzmanlık gerekir. Göz sağlığımız doğuştan gelen nedenlerle, çevresel faktörlere veya yaşa bağlı olarak bozulabilir ancak göz cerrahisi alanında yaşanan son gelişmeler sayesinde artık birçok hastalık, eskisi gibi “kader” olarak görülmekten çıkmıştır.
Göz cerrahisi pek çok göz hastalığı için uygulanabilmektedir. En yaygın rahatsızlıklardan olan kataraktın, ilaç veya gözlük kullanımı ile tedavi edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle katarakt hastalarının ameliyat olması gerekmektedir. Gözdeki doğal merceğin saydamlığını kaybetmesi durumunda oluşan kataraktın tedavisinde, cerrahi bir müdahale ile şeffaflığını yitirmiş göz merceğinin yerine yeni bir göz merceği yerleştirilir. Glokom adı verilen göz tansiyonu ise göz içerisindeki basıncın yüksekliğinden kaynaklanan ve eğer erken teşhis ve tedavi edilmezse körlüğe kadar ilerleyebilen bir hastalıktır. Kornea nakli bir başka göz cerrahisi operasyonudur. Gözün ön kısmındaki saydam dokuya verilen isim olan korneanın saydamlığı, pek çok faktöre bağlı olarak bozulabilir. Keratokonus hastalığında korneanın şeklindeki bozulma, bir cerrahi müdahale ile nakil yapılmasını zorunlu kılar.
Gözdeki kırılma kusurlarını tedavi etmekle ilgilenen cerrahi alanı olan refraktif cerrahi içerisinde en sık kullanılan yöntem LASIK’tir. Bu yöntem ağrısızdır ve kısa sürede uygulanabilmektedir. Ayrıca göze herhangi bir iğne ve dikiş işlemi içermez. Daha çok lazer tedavisi olarak bilinen LASIK sayesinde her yıl milyonlarca kişinin gözleri eski sağlığına kavuşmaktadır.